
İşte karşımdaydı ne mezuniyetimde, ne ben doğduğumda, ne aileden biri öldüğünde 1 damla göz yaşı dökmeyen babamın gözleri nemlenmiş ve elinde peçeteyle gözlüğünü hafifçe kaldırarak gözlerini siliyordu...
Hemde ne için? “Çocuk istismarı onurumuzdur” şiarını bellemiş “Bir şarkısın sen” adlı kabus programda yaşanan son derece sahte bir "hallmark anı" için..
Sözüm ona o peksimet suratlı sewimlilik abidesi(!) velet büyük ihtimalle 2 gündür görmediği annesini kavuşuyor! Nasıl ya nasıl? Gönderme efendim böyle çocuğun arkasından yanaşıp “yavrıııııııııııım” diye çocuğu boğacak kadar özlüyosan hem ne işi var o çocuğun o yarışmada? daha doğrusu o yarışmanın ne işi var o televizyonda!? Feleğin çemberinden geçerken çember kıçına kaçmış edalarıyla içli içli türkü/arabesk söyleyen, konsantre sıkıştırılmış adamlar gibi giydirilmiş küçük oğlan çocukları (tamlamama kurban) ve cimcimenin sözlükteki karşılığı ben olmalıyım tavırlarıyla sahte gülücükler atan little miss sunshine lar!-bu filmin bi gün gerçek olucağı aklıma gelmezdi..)
çocuk dediğin elinde tarağıyla yonca evcimik şarkısı filan söyler 2 dakika sonrada solucan yemeye bahçeye filan çıkar. Ben korkarım böyle çocuktan düşünsenize ewde dolaşan küçük bir ibrahim tatlıses Allah başa verme yarabbi.. İnsan dediğin kendinden daha yüksekte bulunan bişeye imrenir, özenir. Özenti olmanın yazılmamış kurallarındandır bu. Her hareketiyle “mağarada doğdum bu kadar param olmasına rağmen hala bir mağara adamı gibi yaşayıp, konuşmaktan onur duyuyorum” diyen bi adamın neyine özeniyosun sen a yavrum? Bi insan evladının helede 9 yaşındaki bi çocuğun en büyük hayalinin içinde o kıllı bıyıklı adamın ne işi olur? Kapıya gelse açmam ahanda buraya yazıyorum..
tamam belli ki crystal çocuklardansın 10 parmağında 10 marifet ama arkadaş “kader” “felek” sözcükleri senin için ne ifade ediyoda o kadar zırıl zırıl ağlıyosun köşede? Hayır biri gelip “minik kuş ediyle büdüye sakso çekerken yakalandı” deseler otur yitip giden masumiyetine ağla ama bide ağladığını herkes görsün diye elini çene altına destek yapıp suratını kabak gibi kameraya sokarsan benim gözümde ne çocukluğun ne sevimliliğin kalır ..
Bacak kadar çocuklara öfke kustuğum için koca antropozlu bi eşşek olarak utanıyorum ama dayanamıyorum o nasıl bi konsept? Zamanında sivilceli ergenlerin duvarlarına posterlerini yapıştırdıkları sanatçılar am biti kadar çocuklarla vokal yaptığına sevinir hale gelmiş.. ya allah aşkına napıyosunuz siz? kendinize gelin demezler mi? sizin böyle şeylere ne ihtiyacınız var? Siz ne zaman 2 dakika ekranda göründüm diye mutlu olacak hale geldiniz?
ah baba ne diyim sana belliki sana ulaşmanın yolu robalı elbise giyip kanto yapmaktan geçiyomuş. du ben bişiler düşüncem..
Son olarak bu programın bence gerçek starları olan erol evginin yaşlandıkça aklar düşen organik peruğunu ve pınar altuğ’nun artık solaryumdan buruşan diz kapaklarını ayakta alkışlıyorum..
Hemde ne için? “Çocuk istismarı onurumuzdur” şiarını bellemiş “Bir şarkısın sen” adlı kabus programda yaşanan son derece sahte bir "hallmark anı" için..
Sözüm ona o peksimet suratlı sewimlilik abidesi(!) velet büyük ihtimalle 2 gündür görmediği annesini kavuşuyor! Nasıl ya nasıl? Gönderme efendim böyle çocuğun arkasından yanaşıp “yavrıııııııııııım” diye çocuğu boğacak kadar özlüyosan hem ne işi var o çocuğun o yarışmada? daha doğrusu o yarışmanın ne işi var o televizyonda!? Feleğin çemberinden geçerken çember kıçına kaçmış edalarıyla içli içli türkü/arabesk söyleyen, konsantre sıkıştırılmış adamlar gibi giydirilmiş küçük oğlan çocukları (tamlamama kurban) ve cimcimenin sözlükteki karşılığı ben olmalıyım tavırlarıyla sahte gülücükler atan little miss sunshine lar!-bu filmin bi gün gerçek olucağı aklıma gelmezdi..)
çocuk dediğin elinde tarağıyla yonca evcimik şarkısı filan söyler 2 dakika sonrada solucan yemeye bahçeye filan çıkar. Ben korkarım böyle çocuktan düşünsenize ewde dolaşan küçük bir ibrahim tatlıses Allah başa verme yarabbi.. İnsan dediğin kendinden daha yüksekte bulunan bişeye imrenir, özenir. Özenti olmanın yazılmamış kurallarındandır bu. Her hareketiyle “mağarada doğdum bu kadar param olmasına rağmen hala bir mağara adamı gibi yaşayıp, konuşmaktan onur duyuyorum” diyen bi adamın neyine özeniyosun sen a yavrum? Bi insan evladının helede 9 yaşındaki bi çocuğun en büyük hayalinin içinde o kıllı bıyıklı adamın ne işi olur? Kapıya gelse açmam ahanda buraya yazıyorum..
tamam belli ki crystal çocuklardansın 10 parmağında 10 marifet ama arkadaş “kader” “felek” sözcükleri senin için ne ifade ediyoda o kadar zırıl zırıl ağlıyosun köşede? Hayır biri gelip “minik kuş ediyle büdüye sakso çekerken yakalandı” deseler otur yitip giden masumiyetine ağla ama bide ağladığını herkes görsün diye elini çene altına destek yapıp suratını kabak gibi kameraya sokarsan benim gözümde ne çocukluğun ne sevimliliğin kalır ..
Bacak kadar çocuklara öfke kustuğum için koca antropozlu bi eşşek olarak utanıyorum ama dayanamıyorum o nasıl bi konsept? Zamanında sivilceli ergenlerin duvarlarına posterlerini yapıştırdıkları sanatçılar am biti kadar çocuklarla vokal yaptığına sevinir hale gelmiş.. ya allah aşkına napıyosunuz siz? kendinize gelin demezler mi? sizin böyle şeylere ne ihtiyacınız var? Siz ne zaman 2 dakika ekranda göründüm diye mutlu olacak hale geldiniz?
ah baba ne diyim sana belliki sana ulaşmanın yolu robalı elbise giyip kanto yapmaktan geçiyomuş. du ben bişiler düşüncem..
Son olarak bu programın bence gerçek starları olan erol evginin yaşlandıkça aklar düşen organik peruğunu ve pınar altuğ’nun artık solaryumdan buruşan diz kapaklarını ayakta alkışlıyorum..